TBB Meclisi, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın tutuklanmasının ardından Başkan Vekili seçimi için toplandı. Ankara'da bir otelde gerçekleştirilen toplantıda ANKA Haber Ajansı'na değerlendirmelerde bulunan TBB Başkan Vekili Adayı Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap seçer, şunları kaydetti:
"Bugün herhalde Türkiye Belediyeler Birliği tarihinde bir ilk olacak. İlk olarak Ekrem Başkan'ı Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı olarak seçmişti bu meclis. 23 Mart'ta tutuklandıktan sonra bir başkan vekili seçmesi gerekiyordu. Zeydan Başkan'ı seçti aynı meclis. Zeydan Başkanımız da geçtiğimiz günlerde, 8 Temmuz'da tutuklandı ve şimdi böyle bir durum ortaya çıktı. Başkanlık makamı boşalınca yine önümüzdeki yıl mayıs ayına kadar yeni bir başkan vekili seçilmesi gerekiyor. İnşallah Ekrem Başkan bu süre içerisinde cezaevinden çıkar, tutukluluk hali ortadan kalkar, görevine tekrar iade olur. Zeydan Başkan da öyle tekrar gelir, görevini alır, asıl o makamın sahibi olarak."
Seçer, konuşmasında sadece CHP'li belediyelerin delegasyonundan değil, tüm meclis üyelerinden destek isteyeceğini bildirdi.
Ekrem İmamoğlu'nun da Zeydan Karalar'ın da Türkiye Belediyeler Birliğinde son derece adaletli bir hizmet süreci götürdüğünü ifade eden Seçer, birliğin yöneticilerinin "Adaletli olalım, teraziyi bizden yana ağır bastırmayalım. Eşit olsun" diye herkese adaletli davrandıklarını anlattı.
Seçer, "Bundan sonraki süreç de böyle olacak. İnşallah bugün seçimden ben çıkacağım ve başkan vekilliği görevini alacağız. Böyle inanıyoruz, böyle umut ediyoruz. Biz de aynı felsefeyle yönetimi sürdüreceğiz" dedi.
"Hangi şehrin belediye başkanı gasbediliyorsa itiraz ederim"
Bir soru üzerine CHP'li belediyelere ve belediye başkanlarına yönelik operasyonları tamamen hukuk dışı gördüğünü bildiren Seçer, "Belediye başkanı olarak bizim suç işleme özgürlüğümüz yok ama demokrasilerde, hukuk devletlerinde böyle yöntemler de yok" diye konuştu.
Herkesin kanunlar karşısında eşit olduğunu anımsatan Seçer, "AK Partili belediye başkanı da CHP'li belediye başkanı da eşittir. İtirazımız buna. Siz çağırınca gelebilecek bir belediye başkanını, ki yüz binlerce insanın oyunu alarak seçilmiş bir belediye başkanını, palas pandıras sabahın erken saatlerinde gözaltına alıyorsanız, dört gün de çok uygun sayılmayacak, hatta gerçekten çok kötü koşullarda tutuyorsanız, ondan sonra mesnetsiz bazı gerekçelerle tutuklayıp 15 metrekarelik bir hücreye gönderiyorsanız, millet iradesi, hangi şehrin belediye başkanı gasp ediliyorsa ben buna itiraz ederim" diye konuştu.
"Bir tane AKP'li belediye başkanının tutuklu olduğunu söyleyin"
Belediye başkanlarının 5 yıl boyunca hizmet etmek için göreve geldiklerini belirten Seçer, "masumiyet karinesini" anımsattı. Seçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mahkemeler de böyle kurulur. Bunun soruşturma aşaması vardır, kovuşturma aşaması vardır. Suçum sabit olana kadar ben masumum. Siz beni yaftalıyorsunuz. Geleceğe dair ailemi lekeliyorsunuz, itibarsızlaştırıyorsunuz. O resimler, o gazete haberleri, medya haberleri belki birkaç jenerasyon sonra da bu insanların ailelerinin önüne çıkacak. 'Acaba büyük babamız yolsuzluk yapmış mı, yapmamış mı?'. Ya da daha sonra masumiyeti ortaya çıkmışsa o yaftayla o ailenin itibarı zedelenmiş olacak. Biz bunlara karşıyız. Biraz da diğer belediyelere de bakılabilir. Bin 414 belediye var. Bir tane AKP'li belediye başkanının tutuklu olduğunu söyleyin. Haklarında davalar olabilir ama bunlar tutuksuz yargılanıyor. Onlar tutuksuz yargılanıyor da CHP'li belediyeler neden tutuklu yargılanıyor? Neden çok kesin emareler yokken, kaçma şüphesi yokken, delil karartma şüphesi yokken, tanıkları etkileyeceği bir durum söz konusu değilken, bundan kimse emin değilken niye bu insanlar tutuklanıyor? Ekrem Başkan gibi Zeydan Başkan gibi Muhittin Başkan gibi en son Adıyaman gibi... Deprem bölgesi orası. Orada insanların hizmete ihtiyacı var. Bir belediye başkanı sadece oradaki icraatlarıyla 'yol yaptım, park yaptım vs' değil. Oradaki kimliği, dili, insanlara yaklaşımı, insanlara verdiği güven, insanların onu sevmesi, sayması çok önemli.
"O şehri ayrıştırıyorsunuz"
Bir belediye başkanı şehrin çimentosudur. Siz o çimentoyu alıyorsunuz o şehri ayrıştırıyorsunuz. Adıyaman gerçekten çok dramatik bir örnektir. Çok acılar yaşadı Adıyaman. Deprem döneminde Mersin Büyükşehir Belediyesi oraya çok hizmetler yaptı. Konteyner kentler yaptı. Birçok altyapı hizmetlerinde destek verdi. Şu anda da hem Türkiye Belediyeler Birliği, hem CHP'li başta Büyükşehir Belediyeleri o bölgelere destek veriyor. Daha geçtiğimiz ayın Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinde Adıyaman Belediyesini biz kardeş yapmıştık. AK Partili belediye başkanı döneminde bu önergeyi ben verdim meclise. Geçtiğimiz dönem, deprem döneminde. AK Partili belediye başkanı döneminde biz Adıyaman Belediyesi ile Mersin Büyükşehir Belediyesini kardeş şehir yapmışız. Bugün o kardeş şehir protokolüne bağlı olarak bütün yardımı yapacağız. Daha geçen ay meclis kararı aldırdım"
Seçer, "Şehirlerin sorunlarını nasıl çözeriz? Özellikle deprem bölgeleri gibi doğal afetler, büyük travmalar yaşamış bölgelere nasıl katkı sunarız? Daha çok çalışalım, daha çok yardımlaşalım" derken böyle olaylarla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, "Umut ediyorum Türkiye bu sancılı dönemleri de atlatacaktır. Umut ediyorum, bu yanlış uygulamalar bir an önce son bulacaktır. Hem yargılama usulleri hem demokrasimiz normalleşecektir. Türkiye'yi daha huzurlu bir ortama götürme süreci başlatırken siyasi rakiplerle çatışma, bir iç çatışma ortamı, bir düşmanlaşma ortamı yaratılmasını da çok mantığa uygun görmüyorum açıkçası" diye konuştu.
"Umut ediyorum, yanlış hesap Bağdat'tan dönecek"
CHP'nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında sarf ettiği sözler nedeniyle yargılandığı davada "tehdit" suçundan 2 ay 15 gün, "kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçundan 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası almasına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Seçer, "Bunun tabii ki üst mahkemeleri var. Bunların itirazları olacaktır. Kesinleşmiş bir karar değildir. Umut ediyorum, yanlış hesap Bağdat'tan dönecek, üst mahkemelerden dönecektir" dedi.