Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılması talebiyle sürdürdüğü sendika ziyaretleri kapsamında Ankara'da HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ’i ziyaret etti. İlk durağı olan HAK-İŞ’te konuşan Özel, Türkiye’de asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını belirterek , asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanması çağrısında bulundu
Özel, sabah saatlerinde gerçekleştirdiği HAK-İŞ ziyaretinin ardından kameralar karşısına geçerek şu ifadeleri kullandı : “Türkiye çok zor şartlardan geçiyor. Hem emek - sermaye çelişkisi, hem de Türkiye’deki siyasi kutuplaşma ve maalesef çok gergin ortama rağmen bu zorlu şartlarda konfederasyonların, işçi ve işveren örgütlerinin farklı görüşlerine, farklı yönelimlerine rağmen ortaya koymuş oldukları dil aslında siyaset örnek olacak bir dildir. Bunun için tüm genel başkanlara ve tüm konfederasyon yöneticilerine bu anlamda teşekkür ediyorum.”
"ARTIK ASGARİ ÜCRET GENEL ÜCRET"
İnsanların açlık sınırı altında kaldığını vurgulayan Özel, “Asgari ücret nedir? Yani asgari ücretten Anayasa ne anlıyor, kanun ne anlıyor, ne anlamamız lazım? ‘Asgari ücret, işçilerin zorunlu ihtiyaçlarını, beslenme, barınma, ısınma, ulaşım ve sağlık ihtiyaçlarını asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir’ diyor. Aslında söz burada başlıyor, burada bitiyor. Bugün verilen asgari ücret, bugün hesaplanan en düşük açlık sınırının altında. Yani bir de bu işçinin ailesi var ve çoluğu, çocuğu var. Burada sayılmayan bu çocuğun eğitim giderleri var. İnsanca bir yaşam için gerekli olan refah payı var. Bunların hiçbiri gözetilmeksizin sadece beslenmeyi, barınmayı, ısınmayı, ulaşımı, sağlığı ele aldığınızda bu asgari ücretin ona dahi yetmediği ve insanların açlık sınırı altında kaldıkları çok açık. Asgari ücret dediğiniz son dört yıldır resmi rakam açıklanmamakla beraber, asgari ücret dediğiniz her iki kişiden birinin aldığı ücret Türkiye’de. Yüzde 55’i Türkiye’de ya asgari ücret alıyor, ya hemen asgari ücrete komşu bir ücret alıyor. Asgari ücret bazı değerlendirmelere göre ortalama ücret olmuş durumda maalesef. Kaçak çalışmaların, kayıt dışı ekonominin, asgari ücretin altında çalıştırmalar da düşünüldüğünde asgari ücret bir takım değerlendirmelere göre ortalama ücret. Ama herkesin kayıt içinde olduğunu ya da asgari ücret aldığını düşünsek de asgari ücret bir taban ücret olmaktan çıkmış durumda ve artık asgari ücret bir genel ücret.” dedi.
İktidarın seçim öncesi vaatlerini de hatırlatan Özel, “Seçimden önce ‘Dört kez zam yapacağım’ deyip seçimden beri bugüne kadar bir kez zam yapıldı. 2023 seçimleri yapıldı, Temmuz zammı yapılmadı. 2025’in Ocak ayında yapıldı. Şimdi de yapılmazsa seçimden sonraki üç yılı iki tane zamla mı geçireceğiz Aralık sonuna kadar. Bu kabul edilebilir bir şey değil, olacak bir şey değil.” ifadesini kullandı.
"DERHAL ASGARİ ÜCRET KOMİSYONU TOPLANMALI"
Asgari ücret komisyonunun acil toplanmasının önemine dikkat çeken Özel, ortak taleplerin dikkate alınması gerektiğini vurgulayarak, “O yüzden derhal Asgari Ücret Komisyonu’nun toplanmasını, bu temmuzda da bu Asgari Ücret Komisyonu’nun bu anti-demokratik yapısına rağmen, kapsayıcı bir şekilde tüm konfederasyonların dahil edilip üç konfederasyonun üreteceği ortak talebin dikkate alınıp, işverenin de haklı endişelerinin, taleplerinin giderileceği şekilde kamunun da elini taşın altına atıp bu işini çözmesini bekliyoruz.” dedi.
"ZAMANINDA DOĞRU BİLGİLENDİRME YAPILMADI"
Basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Özel, infaz düzenlemesi konusundaki beklentilerin boşa çıkartıldığını, doğru ve şeffaf bilgilendirilme yapılmadığını ifade ederek, “Meclis’ten takip ediyoruz. Komisyon’a gelen öneri, beklentileri karşılamadı, çok yönlü beklentileri karşılamadı. Birincisi, bir yandan Terörsüz Türkiye hedefiyle atılan adımlarla eş zamanlı bir infaz düzenlemesinin yapılacağının sözü verilmiş DEM Parti’ye. Bu bayramdan önce çok sayıda tutuklu ve hükümlünün serbest kalacağına ilişkin görüşülmüş geçmişte. Bu noktada şimdi adım atılmamasının orada bir yüksek tansiyon yarattığını biz de takip ediyoruz. Diğer taraftan infaz düzenlemesi, cezaevinde yakınları olan herkeste bir beklenti yaratıyor. Hele hele böyle dini bayramlardan önce böyle bir beklentinin yaratılıp da yerine getirilmemesi travmatik bir durum oluşturuyor. O yüzden bu konularda çok dikkatli konuşmak gerekir, gerekirdi. Maalesef iktidar bu özeni göstermedi. Çok yazıldı, çizildi. Öyle şeyler söylendi ki. Sanki Kurban Bayramı’nda cezaevleri boşalacakmış gibi bir algı oluştu ve oluşturuldu. Buna da zamanında doğru ve şeffaf bir bilgilendirme yapılmadı. Şimdi büyük bir hayal kırıklığı yaşanıyor.” dedi.
"HAYDİ ERDOĞAN'A ANAYASA YAPALIM, HAYIR HER DOĞANA ANAYASA YAPALIM"
Yeni anayasa konusuna ilişkin de değerlendirmelerde de bulunan Özel, iktidarı mevcut Anayasa’ya uymamakla eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Siz bir anayasa fikrinin insanı değilseniz, anayasa değil ‘banayasa’ fikrinin insanıysanız bu ülkenin başına bunlar bu yüzden geliyor zaten. Siz her doğana yapılması gereken bir metni, Erdoğan’a yaparsanız böyle oluyor. Şimdi yine döndük dolaştık aynı yere geldik. ‘Haydi Erdoğan’a anayasa yapalım.’ ‘Hayır her doğana anayasa yapalım.’ Bunu da yapmak için oturup bir kere Anayasaya önce uyalım. Önce hep birlikte Anayasaya uyalım. Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulayalım ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulayalım. Anayasaya aykırı yapılan kanunları dokuz ay bekletip, yine aynı Anayasaya aykırı şekilde yapmayalım. Bir rektör atamasına bakın mesela. Ya da dün DİSK Başkanımızın ifade ettiği, onların bir yargı mücadelesi var. Tüm sendikaların yargıda verdikleri büyük mücadeleler var. Anayasa örgütlenme hakkını savunduğu halde, güvence altına aldığı halde kanunlar ve tatbiki örgütlenme özgürlüğüne ket vurur şekilde, bütün zamanlar örgütlenmeye saldıranları lehine işliyor.”
“Anayasaya uyana saldırıyorlar. Sonra da diyor ki ‘Haydi gelin Anayasa yapalım.’ Nasıl yapacağız? Yani Anayasa yapmak için karşınızda anayasa fikrine sahip bir insan, bir yapı lazım. Biz AK Parti’nin değerli seçmenleri ile Anayasa yaparız, AK Parti‘deki demokratlarla Anayasa yaparız. Ama AK Parti’nin Anayasa tanımayan tutumuyla nasıl yapacağız? Ama yine de şöyle bir yaklaşımda bulunduk. Somut olarak anayasadan ne anlıyorsunuz, ne istiyorsunuz söyleyin ve milletin önünde bir kendinizi bir çerçeveleyin, bir bağlayın bakalım bir görelim. Şimdi o açıklamalar işte görüyorsunuz yine böyle beylik laflar ve köprüden çıkış sapakları, ‘Tehlike durumda bunu çekersem giden gitsin ve ben paraşütle atlarım.’ Bunları çok gördük. Hiç inandırıcı tarafı yok. Onun için Sayın Erdoğan’a yüz yüze yaptığım çağrıyı, geçen sene Mayıs ayının başında bir kez daha buradan söylüyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Anayasaya uyun, harfiyen uyun, Anayasaya uymadığınız bütün uygulamalardaki eksikliklerinizi telafi edin sonra gelin, ‘Anayasa yapalım’ deyin. O zaman değerlendirelim.”
"EN İYİ İŞARET SEÇMENİN SANDIKTA VERECEĞİ İŞARETTİR"
Özgür Özel, HAK-İŞ’in ardından saat 11.30’da TÜRK-İŞ’i ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay kamu sözleşmelerindeki tıkanmaya dikkat çekerek Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i eleştirerek, “Dün bu saatlerde Meclis Başkanımız buradaydı. Çalışma Bakanımız süreci biliyor ama Maliye Bakanı ne kadar haberdar emin değilim. Zaten bir dahaki basın toplantısında işaret dili çevirmeni getireceğim” ifadelerini kullanması üzerine, CHP Genel Başkanı Özgür Özel 'de sendika başkanlarının artık taleplerini “işaret diliyle” anlatmaya başladığını söyleyerek, “Bugün artık Türkiye’nin en büyük konfederasyonun başkanı mali taleplerini aktarmak için işaret dili kullanmaktan bahsetmeye başladı. ‘Söz bitti, bir arpa boyu yol alınamadı’ diyor. En iyi işaret, seçmenin sandıkta vereceği işarettir. Asgari ücretten etkilenen tüm yapılarla, temsilcileriyle bir araya gelmeye devam edeceğiz. Bugün burada bir tutar açıklamıyoruz. Herkesin duruşunu, fikrini alıyoruz.” dedi.