Objektif ekibi olarak, Sakine teyzenin bu renkli dünyasına konuk olduk. Hayat hikayesiyle bizi hem güldüren hem de duygulandıran Sakine teyze, sıcak ve samimi anlatımıyla pembe evinin arkasındaki gerçekleri bizlerle paylaştı.

Kızgın pekmezi başından aşağı döktü, o anlar kamerada Kızgın pekmezi başından aşağı döktü, o anlar kamerada

Çocukluğundan beri pembe rengin tutkunu olduğunu belirten Sakine teyze, bu rengi evinin her köşesine yansıttı. Tek katlı evinin dış kapısından duvarlarına, iç mekânındaki süs eşyalarına kadar her şeyi pembeye boyayan Akkul, bu tutkusunun çocukluk yıllarına dayandığını söyleyerek,“7-8 yaşlarındayken annemden hep pembe bez parçaları isterdim. Onları dikerdim, başka renk olursa kabul etmezdim. Babam bayramlarda bize kıyafet alacağı zaman bana pembe kazak al derdim. Siyah renk alırsan giymem derdim, kıyafetlerimi hep pembe alırdı.” dedi.

Eşinin vefatından sonra pembe tutkusu daha da derinleşen Akkul, “Boyamak içimden geliyor. Evimi kendim boyadım. Elime ne geçerse pembeye boyamak istiyorum.Pembe boya aldığımda içim rahatlıyor. Eşim vefat ettikten sonra iyice pembe aşkına düştüm. Evimi pembeye boyayarak kendimi teselli etmeye başladım. Bu şekilde oyalanıyorum,” ifadelerini kullandı.

Oğluya yaşayan Sakine teyze, onunla birlikte olmanın kendisi için en büyük mutluluk olduğunu belirterek, “Ekmek, aş, para istemem, oğlum olsun yeter bana,” diyerek oğluna olan sevgisini gözler önüne serdi.

Sakine teyzenin pembe tutkusu sadece Isparta’da değil, çevre illerde de dikkat çekiyor. Ankara’dan, Antalya’dan ve Türkiye’nin dört bir yanından gelenler, bu sıra dışı pembe evi görmek için Isparta’ya geliyor.

Muhabir: AYŞE ADA ÖZBEK