Ak Parti tarafından Meclise sunulan "Zeytincilik, Mera, Çevre ve Maden Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi", Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görüşülerek tüm itirazlara rağmen geçtiğimiz günlerde Meclis'te kabul edilmişti.
Teklifin Meclis Genel Kurulu'na gelmesiyle birlikte tepkiler arttı. Türkiye'nin dört bir yanından gelerek Türkiye Büyük Millet Meclisi Dikmen Kapısı'nda toplanan çevreciler ve köylüler " havama, suyuma, toprağıma dokunma" diyerek, zeytinliklerin madencilik faaliyetine açılmasına da öngören kanun teklifini protesto ettiler.
"ÇİFTÇİYE UZANAN ELLER KIRILSIN, ZEYTİNE UZANAN ELLER KIRILSIN DİYORUZ"
İlk konuşmayı yapan Necla isimli vatandaş, Türkiye'nin dört bir yanından "bizi görün" demek için geldiklerini belirterek şunları söyledi:
"Türkiye'nin her yerinden, her köşesinden, her ilinden; Muğla’dan, İzmir'den, Çanakkale'den, Denizli'den, Tokat'tan daha sayamadığım birçok köyden. Biz köylüler, çiftçiler, üreticiler, mağdur edilmek istenenler bugün burada Ankara'dayız. Bizi görün demek için, bizim sesimizi duyun demek için bu çökme yasasını asla kabul etmiyoruz. Kaz Dağları teyzelerimiz burada, Akbelenli köylerimiz burada. İstiyoruz ki mağdur edilecekler, toprağına çökülecekler, ormanına, merasına, fındık bahçesine, çay bahçelerine çökülecek olanlar burada. Bugün inekler eylemde süt vermedi. Bugün koyunlar, keçiler bütün hayvanlarda bizler gibi eylemde. Bugün buğdaylar hasat edilmiyor, nohutlar susamlar hasat edilmiyor. Eğer bu topraklar hiçbir şey yok sizde diyor, su akmayacak, dereler akmayacak, ormanlar nefes olmayacak size. Diyor ki zeytin ağacı 'beni diyor soframda göremeyeceksin benden yemek yapamayacaksın kömür suyuyla pişir yemeğini' diyor. Biz burada zeytinin sesi olmaya geldik, derelerin sesi olmaya geldik, toprağımızın, köyümüzün hayvanlarımızın, kuşumuzun kurdumuzun sesi olmaya geldik. 90 yaşındaki ninem evini bırakıp buraya geliyorsa, herkes bir oturup şapkasını önüne koyup 50 defa düşünecek. Çiftçiye uzanan eller kırılsın diyoruz, zeytin uzanan eller kırılsın diyoruz. Topraktan geldik toprağa gideceğiz. Madene gömülmeyeceğiz.''
"BİZ TOPRAĞIMIZI VERMEK İSTEMİYORUZ"
Çanakkale'den elinde kekiği ile gelen ve gözyaşlarını tutamayan 82 yaşındaki Şerife isimli vatandaş ise şunları kaydetti;
"Kazdağlarından geliyorum. Bak bu burcu kokulu kekiklerimizi yok ettiler. Her yemeğimize katardık bu burcu kokulu kekiklerimizi. Bizim dağlarımızı talan ettiler. Sularımızı kestiler. Bize ninelerimiz dedelerimiz o memleketi bırakmış, biz toprağımızı vermek istemiyoruz. Biz köyümüzden gitmek istemiyoruz. Ben 82 yaşındayım. Kendim için düşünmüyorum, herkes için düşünüyorum. Yapmasın, bize böyle etmesinler. Biz nereye gideceğiz? Anamız, babamız hepsi kabristanlığımızda yatıyor. Talan etti her yerimizi. Hayvancılık yapıyoruz, tarla ekiyoruz yazık değil mi? Her şeyimiz kuruyor, hiç bir şeyimiz kalmadı. Biz toprağımızı vermek istemiyoruz."