Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi doğalgaz ve petrol arama alanında küresel bir noktaya getireceklerini vurguladı. Türkiye hem doğal kaynakları hem coğrafi konumu hem de hidrokarbon rezervlerine yakınlığı itibariyle küresel enerji denkleminde stratejik bir yere sahiptir. Ana geçiş güzergahı ile arz ve tedarik güvenliğine önemli katkılar yapan bir ülkeyiz. Türkiye’nin enerji güvenlik doğrudan veya dolaylı tüm dünyayı yakından ilgilendiren bir meseledir. Enerji politikalarımızı hem gerçeğin ışığında geliştirdik meseleye hep bu açıdan baktık. Türkiye’yi küresel enerjinin güvenli limanı, emniyetli merkezi haline getirmek için son dönemde çok önemli hamleler yaptık. Milli enerji ve maden politikalarımızın hedefi bellidir. Kaynaklarımızı milletimizin hizmetine sunmak, enerji ve madencilikte dışa bağımlılığı azaltmak Karadeniz ve Gabar’daki doğalgaz ve petrol keşifleriyle bu alanda tabiri caizse şeytanın bacağını kırdık. Şimdi bu başarıları yeni bir aşamaya taşıyoruz. Türkiye’yi doğal gaz ve petrol arama alanında küresel bir aktör haline getireceğiz. Bu yeni dönemde ülkemiz enerji ve madencilik sektöründe dünyanın dört bir yanında yepyeni bir işbirliklerine imza atacak küresel enerji güvenliğine eşsiz katkılar sağlayacaktır" dedi
Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki çalışmalarına son sürat devam ettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Halihazırda rüzgar ve güneşte kurulu gücümüz 25 bin megavatı aştı. Tüm konutların elektrik ihtiyacını sadece rüzgar ve güneşten karşılayabilecek seviyeye geldik. 2035’e kadar maliyeti yaklaşık 80 milyar dolar olan ilave santral yatırımlarıyla bu gücümüzü 120 bin megavata çıkarmayı hedefliyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklı yatırımlarda izin ve onay süreçlerini daha da kısaltacağız. Rüzgar ve güneş kurulu gücünün üretim ve dağıtım sistemine sorunsuz şekilde entegre edilebilmesi için Yeşil İletim Altyapısını oluşturacağız. Cumhuriyet tarihimizin en büyük enerji projesi olan Akkuyu Nükleer Enerji Güç Santrali’nin ilk reaktörünün inşası yakın zamanda tamamlanıyor. İlk reaktörün tribün montajını bitirdik. Tribün şaftını da başarıyla döndürerek önemli bir aşamayı geride bıraktık. Bu yıl sonunda deneme üretimine başlayıp Akkuyu’dan ilk elektriği vereceğiz. Diğer reaktörlerin de tamamlanması ile birlikte 2028’de Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin tam kapasite çalışmasını öngörüyoruz. Akkuyu Santrali tüm bileşenleri ile devreye girdiğinde doğalgaz ithalatımız yıllık 7 milyar metreküp azalacak. Bu da 2,5 milyar dolarlık bir tasarruf anlamına geliyor. Şimdiden bir kez daha hayırlı ve uğurlu olsun diyorum. Burada şunu açık ve net ifade etmek isterim; Avrupa’nın yaşadığı enerji krizlerinde Türkiye’nin güvenli bir liman olarak öne çıkması asla tesadüf değildir. Biz 2002’den bu yana hazırlığımızı yaptık, altyapımızı kurduk, irademizi ortaya koyduk. Enerji alanında Türkiye’yi çok farklı bir lige yükselttik. Şimdi zirveye çıkmak istiyoruz. Adımızı en iyiler arasına yazdırmak istiyoruz. Bunda kararlıyız, sabırlıyız. Başardıklarımızın özellikle satır başları olarak azimle geleceğine yürüyoruz. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum" dedi.