Güncel

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: "Af anlamına gelen hiçbir düzenlememiz yok"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM'nin açılmasının ardından Genel Kurul'a gelmesi beklenen yeni yargı paketinin içeriğinde mahkumlara af düzenlemesi olacağı iddiası hakkında da "Af anlamına gelen hiçbir düzenlememiz yok" ifadelerini kullandı.

Yargıtay’da düzenlenen yeni adli yıl açılış resepsiyonunda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kendisine yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi hakkında soruyu yanıtlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Yazılı olarak da yanıtlayacağız. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sorduğu 7 soruya 15 gün içerisinde yanıtlamaya beklemeye gerek yok. Türkiye’de ikili bir hukuk sistemi kesinlikle yok. AK Parti’li belediyelere de soruşturmalar var. 30 belediyeye son 5-6 yılda soruşturma açıldı. Bunlar içerisinde görevi kötüye kullanma var, rüşvet var. Bu 30 belediyeden 13’ü mahkum oldu, hüküm giydi” dedi. Öte yandan Bakan Tunç, TBMM'nin açılmasının ardından Genel Kurul'a gelmesi beklenen yeni yargı paketinin içeriğinde mahkumlara af düzenlemesi olacağı iddiası hakkında da "Af anlamına gelen hiçbir düzenlememiz yok" ifadelerini kullandı.

Yargıtay'da yeni adli yıl açılış resepsiyonu yapıldı. Resepsiyona Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AYM Başkanı Kadir Özkaya, AYM üyeleri, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Yargıtay üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, resepsiyonda basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kendisine yönelik yanıtlamasına dair verdiği soru önergesi sorulan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sorduğu 7 soruya 15 gün içerisinde yanıtlamaya beklemeye gerek yok. Şu anda cevabı net. 7 soru hemen hemen ortak noktası, ‘Türkiye’de ikili bir hukuk sistemi mi var?’ diye bir eleştiride bulunuyor. Türkiye’de ikili bir hukuk sistemi kesinlikle yok. Türkiye’de tek bir hukuk sistemimiz var, Anayasamız var. Anayasa, kanunlar ve vicdanlarına göre de karar verecek yargı mensuplarımız var. Dolayısıyla ikili hukuk sisteminin uygulandığı eleştirilerine kesinlikle katılmıyoruz. Bu noktada yargının vermiş olduğu kararlar bakımından elbette kendi içinde itiraz yolları vardır” yanıtını verdi.

“Ülkemizde askeri yargı ortadan kaldırılmıştır” diyerek devam eden Bakan Tunç, “Adli, idari ve Anayasa Yargısı ile Sayıştay ve YSK vardır. Yargı sistemimiz tekli bir sistemdir. Burada CHP Genel Başkanı’nın kastettiği özellikle son soruşturmalar kapsamında bazı avukatlarla ilgili yapılan soruşturmalarla ilgili eleştirilerde bulunuyor. Burada ‘bazı avukatlara soruşturma izni veriyorsunuz, bazı avukatlar bakımından izin vermiyorsunuz’ şeklinde eleştiri yapılıyor. Bu eleştiri bir kere doğru değil. Cumhuriyet savcıları soruşturma istemişse Adalet Bakanlığı, Avukatlık Kanunu’nun 58. maddesine göre Adalet Bakanlığı o avukat hakkında izin verebilir. İzin istenmeyen konularda doğrudan savıcılığın soruşturma yetkisi bazı hallerde vardır. Dolayısıyla soruşturma izni gerektirip gerekmediği hususunu da yargı kendi içerisinde takdir eder. Bizim bu konuda ‘soruşturma izni istemediniz, bunu soruşturamazsınız’ demek yargıya müdahale olur” ifadelerini kullandı.

"AK Parti, soruşturma açılan belediye başkanlarına sahip çıkmadığı için gündem olmuyor"

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın adli yıl paylaşımı da sorulan Bakan Tunç, “MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın mesajını okudum. Çok doğru. Bunlar hukukun temel ilkeleri, bunlar yargının uyması gereken ilkeler” dedi.

CHP Genel Başkanı Özel’in AK Parti’li belediyeler hakkındaki yolsuzlukların soruşturulmadığı iddiasının da sorulduğu Bakan Tunç, şöyle konuştu:

“AK Parti’li belediyelere de soruşturmalar var. 30 belediyeye son 5-6 yılda soruşturma açıldı. Bunlar içerisinde görevi kötüye kullanma var, rüşvet var. Bu 30 belediyeden 13’ü mahkum oldu, hüküm giydi. Cezaevlerinde olan belediye başkanları var. Fark şu, CHP’li belediyelere soruşturma açıldığında CHP’li yöneticiler, genel başkanlar da dahil sahip çıkıyorlar; ‘nasıl soruşturma açarsınız?’ diyorlar. Burada yargıyı töhmet altında bırakan, onlara hakaret eden, tehdit eden ifadeler kullanılıyor. Ama AK Parti’li belediyelere açılan soruşturmalarla ilgili yöneticiler, genel başkanlar sahip çıkmadığı için kamuoyunda gündem olmuyor. CHP’li belediyelerle ilgili yapılan soruşturmalar da var, AK Parti’li belediyelerle ilgili soruşturmalar da var. Birinde CHP’nin sahip çıkması nedeniyle kamuoyunda gündem oluyor diğerinde AK Parti, o belediye başkanlarına sahip çıkmadığı için gündem olmuyor.

"Şu anda hapiste olan AK Parti’li belediye başkanları var"

Şu anda hapiste olan AK Parti’li belediye başkanları var, depremle ilgili, rüşvet nedeniyle. Büyükşehir ilçe belediyesi var benim bakanlığım döneminde suç üstü yapılmıştı. Burada yolsuzluğun, usulsüzlüğün partilisi, partisizi olmaz.Yolsuzluk yapandan yargı millet adına hesap sorar, hep beraber soruşturmaların neticesini beklememiz lazım. Bu soruşturmalar devam ederken peşinen kimseyi suçlu da ilan etmemek lazım, masumiyet karinesi var. Soruşturmalar devam ederken o soruşturmaları yürüten savcılara yönelik tehdit, hakaret gibi ifadelerden sakınmak lazım. Henüz 5 aylık bir soruşturma ve kapsamlı bir soruşturma. İlçe belediyelerine de uzanan, her gün yeni bir itirafçının ortaya çıktığı büyük bir yolsuzluk iddiasıyla soruşturma yürütülüyor. Burada hep beraber yargıya yardımcı olmamız lazım. Soruşturmanın sonucunu, iddianamenin düzenlenmesini beklememiz gerekiyor. İddianame düzenlendiğinde de yine iş bitmiş değil. Yargılama başlayacak, yargılamanın sonucunu beklemek gerek. Yargılama da tek dereceli değil, üç dereceli. Dolayısıyla tüm bu süreçlerin sonucunu beklemek gerekiyor.

"Birkaç soruşturmayı öne çıkararak, bazı tutuklamaları sürekli gündemde tutarak tüm yargı teşkilatını yıpratan süreci görüyoruz"

Yargı özellikle bugün adli yıl açılışında da konuşmacıların gündeme getirdiği yargının iş yükü elbette ki ağır. Burada birkaç soruşturmayı öne çıkararak bazı tutuklamaları sürekli gündemde tutarak tüm yargı teşkilatını yıpratan bir süreci görüyoruz. Tüm adalet sistemine yönelik sürekli bir saldırı söz konusu. Yargı, adaleti tecelli edebilmek için gece gündüz çalışıyor. 11 milyon civarında derdest dosyası oluyor yargının. Dolayısıyla milyonlarca dosya içerisinde, hatalı kararların düzeltilme mekanizması da açıkken tüm bu süreçleri gerçekleştirirken özellikle geçmişte de Yargıtay Başkanları hakkında ‘Hakimler vicdanı ile cebi arasına sıkıştı’ gibi sözleri hep duyardık. Yargıyla, adalet teşkilatıyla ilgili açıklamalar yaparken özellikle genellemeler yapmaktan kaçınmak lazım. Çünkü adalet mülkün temelidir.”

"11. Yargı paketiyle ilgili çalışmalar var, şu anda taslak çalışmalar devam ediyor

İnfaz düzenlemeleri hakkında da konuşan Bakan Tunç, şunları kaydetti:

“Yargıtay Başkanımızın bahsettiği konu infaz düzenlemeleri tartışıldı. Dönem dönem infaz kanunu değişiklik teklifleri Mecliste görüşüldü ve yasalaştı. Talepler var, gündeme alınması istenen konular var. Düzenlemeler var. Özel infaz usulleri, konutta infaz, hastalık halinde infaz, kadınlar ve yaşlılarla ilgili infaza ilişkin genişletici düzenlemeler yapılmıştı. Denetimli serbestlikle ilgili cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik ne kadar ceza alırsa alsın, yatmaya yönelik düzenlemede 10. Yargı paketinde yasalaşmıştı. 11. Yargı paketiyle ilgili çalışmalar var. Şu anda taslak çalışmalar devam ediyor. Bunlar meclisimizin takdirinde olan hususlar. Uygulamada vatandaşlarımızdan gelen talepler doğrultusunda, teknik destek veriyoruz. Bu anlamda bir takım mesleklerle 11. Yargı paketine yargı paketi hazırlıkları çerçevesinde çalışıyoruz.

Ceza adaleti dediğimiz zaman bunun 3 aşaması var. Soruşturma aşaması, soruşturmanın etkin bir şekilde delillerin sağlıklı bir şekilde toplanması aşaması, 2. Aşama kovuşturma aşaması; burada da bu deliller doğrultusunda toplanan deliller doğrultusunda yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi ve 3. Aşama infaz aşaması; ceza adaleti sisteminin soruşturma ve kovuşturma aşaması kadar önemli olan bir aşama. Bu aşamanın özellikle ceza adaletinin amacını sağlayacak şekilde olması lazım. Yanı ceza adaletinin amacı nedir? Ceza adaleti sisteminin amacı toplumu korumak. Suç işlenmesinin önüne geçmek ve suç işlendiğinde de bu kişiye gerekli yaptırımı uygulamak ve yaptırım uygulanırken de onu ıslah etmek ve topluma kazandırma. Dolayısıyla ceza infazını topluma kazandırma aşaması ve ıslah aşaması yaptırımın insan haklarına uygun bir şekilde uygulanması aşamasıdır. O nedenle ceza infaz kanununda yani adı ceza ve güvenlik tedbirleri hakkında kanun. Yargı paketleri çerçevesinde önemli değişiklikler yapılmıştı. Ceza infaz kanunu 2025 tarihinde tamamıyla yenilenmişti. Bu yenileme kapsamında özellikle farklı usuller belirlenmişti. Burada özellikle salıverilme süreleri terör suçlarında ¾ cinsel suçlarda ¾ ve uyuşturucu suçlarında ¾ olarak kanunen uygulanmıştı. Diğer suçlarda da 2/3 şeklinde uygulamalar olmuştu. Sonrasında meclisimizin değerlendirmeleri çerçevesinde geçen 27. Yasama döneminde kapsamlı bir infaz kanununda değişiklik yapılmıştı. ½ şeklinde genel suçlar bakımından infaz, usulleri belirlendi, koşullu salıverilme ve cinsel suçlar, uyuşturucu ve terör ¾ olarak kaldı. Koşullu salıverilme süreleri bakımından. Denetimli serbestlik süreside 1 yıl olarak öngörülmüştür. 10. yargı paketinde bu maktu sürenin 1 yıl olarak koruduk. Ama bellide bir oran getirdik. 1 yılın altındaki suçlar bakımından ceza evinde hiç kalmamasını cezasızlık algısına neden olduğu için onu önleyebilmek için yeni bir düzenleme yaptık. Orada da belli süre aldığı cezaya göre cezaevinde kalmasıyla ilgili, bir düzenleme oldu.

"Bilişim suçları, telefon dolandırıcılığı ve sanal bahis, sanal kumar"

10.Yargı Paketindeki en önemli düzenlemelerden birisi de özel infaz usulleri dediğimiz, konutta infaz usulünün kapsamının genişletilmesi. Yine hasta hükümlüler bakımından adli tıp raporu çerçevesinde konutta infaz, kadınlar bakımından yaşlılar bakımından belli yaş aralıkları var. 65 yaş 75 yaş 80 ve 100 yaş aralıklarında aldıkları ceza miktarı bakımından cezalarını konutta çekebilmeleriyle ilgili düzenlemeler gerçekleştirilmişti. Tabi bunun yanı sıra 10. Yargı paketinde önemli düzenlemeler vardı. Bunun yanı sıra gündeme alınamayan meclisin çalışma takvimi nedeniyle o pakette yer alamayan bazı maddelerde var. Bunlar tabi meclisimizin gündeminde olması gerekecek. Bunlardan birisi bilişim suçlarıyla ilgili özellikle bilişim yoluyla dolandırıcılık, çok artmaya başladı. Bunun önlenmesi lazım, caydırıcılığın arttırılması lazım ve bu suçla mücadele bakımından yargının elindeki araçların arttırılması ve güçlendirilmesi lazım. Bununla ilgili bir çalışmamız var. Bilişim suçları ,telefon dolandırıcılığı ve sanal bahis, sanal kumar bunlar özellikle gençlerimizi ve toplumu rahatsız eden çok önemli konular. Bununla ilgili 11. Yargı paketinde hazırlıklı taslağımızı milletvekillerimizin takdirlerine arz ettik. Kurumumuzda bu çalışma meclis açıldığında bilişim suçlarının önlenmesine yönelik yargı düzenlemesi gündeme gelecek.

“Af anlamına gelen hiçbir düzenlememiz yok”

Bakan Tunç, TBMM'nin açılmasının ardından Genel Kurul'a gelmesi yeni yargı paketinin içeriğinde mahkumlara af düzenlemesi olacağı iddiası hakkında da "Af anlamına gelen hiçbir düzenlememiz yok" ifadelerini kullandı. Suça sürüklenen çocuklarla ilgili kanun değişikliği konusunda taslak çalışması yapıldığını açıklayan Bakan Tunç, "16-18 yaş arasına dair ayrı bir düzenleme üzerine de tartışılıyor. Yaş arttıkça ceza indiriminin azalması konusunda çalışmamız var" dedi.